*Okula karşı daha ılımlı artık. Çok şeyden rahatsız oluyor. Yok çocuklar yaramazmış, yok gürültü yapıyorlarmış, yok yemekci abla terliklerinizi çıkarmayın atarım demiş,.....Herşeyi üzerine alınıyor.Hep doğru olmaya çalışıyor. buda çocukluğuyla çelişmesine sebep oluyor tabi. sonrası mutsuzluk sanırım. açılmıyor çocuk işte aşmıyor kendini. Üzülüyormuyum? tabiki EVET! ama gaz vermekten başka yapacak bişeyimiz yok. kendi aşacak. Bildiklerini söylemiyor örneğin. İngilizce dersinde öğretmeninin öğrettiği kelimeleri biliyor ama söylemiyor. hep bi temkinli olma çabasında. tüm çocuklar dans ederken benimki oturuyormuş , bakıyormuş sayı azalıyor o zaman çıkıyormuş sahneye. eee ya çocuğuma çarparlarza zıplarken :)anlatıyor bide bana :
-Anne bugün okulda arkadaşlarım dans etti.
-Sende ettin mi oğlum?
-Hayır ben onları izledim , çok komikti! gibi gibi....
Evet şikayetleri var ama çocuklara karşı önyargısından hep. onun dışında okulunu öğretmenlerini çok seviyor. bana evde öğretmenim dediği bile oluyor. çok şanslıyız okul ve öğretmen konusunda. güvenimiz okula tam amma Bora işte huylu Bora.Zamanla gelişecek ama. Örneğin başta tuvalete gitmeyi reddediyordu şimdi gidiyor. Alev hanımın da dediği gibi öğretmene güvendiği an sorun bitti. gerçi bizimki yardımcı öğretmene daha çok güvenmiş nedense. onu parmağında daha iyi oynatıyor tabi :) ona kendini taşıtıyormuş , onunla uyumak istiyormuş , oyuna illa onuda çağrıyormuş. sağolsun öğretmeni bu duruma el koydu ve bu sayede çocuklara daha çabuk kaynaştı.
ha birde borakuşuna öğlen uykusu yetmiyor. 14 te yatıp 15:30 da uyanıyorlar. benimki alışkın tabi kalkacak yatakta bir o yana bir bu yana dönecek. geri uyuyacak , uyanacak keyif yapacak . okulda kalk giyin kahvaltıya in uymadı tabi kuşa . almaya gittiğimde hep bi surat bir yorgun . dersin işkenceden çıkmış. bu durumda yatışı 22 den 21:30 a aldık. bu hafta enerji dolu koşturarak geldi yanımıza...
*Kuş tabiki kreş hastalığına yakalandı. önce ilaçsız nesiz kendi yöntemlerimle atlattı sandıkki iki gündür ateş öksürük o biçim. sonunda doktor yoluna düşüp ilaç tedavisine başladık. şanslıyızki Alev hanımın bir arkadaşı imiş gittiğimiz doktor. bu konuda böylece halloldu...
*Bu ayın en belirgin fiziksel aktivitesi zıplamak. kuşum iki ayağını kaldırarak zıp zıp zıplıyor. çok seviyor bide hoplayıp zıplamayı.
*Yürümek tarih oldu neredeyse sürekli koşuyor. bunu tercih ediyoruz tabi. malum Bora çok ağır bi çocuk yürüdüğü zaman kağnıdan farkı olmuyor.
*Bir kendimdir gidiyor. kendim yapcam, kendim etcem,kendim çıkcam, kendim incem...hele bi müdehale et. herşeyi sil baştan yine kendi yapıp zamandan kaybettiriyor. bu mevzu kıyafet konusunda yok tabiki. ayakkabılarını çıkarıyor diğerlerinede ödül koyarsak bi minnet yapıyor. ama sadece alta çalışıyor çorap , eşofman kilot falan.
* En komik gelişme gece sayıklamaları. bir bağrıp çağırıyorki sormayın gitsin. delikanlım gündüz yapamadıklarının acısını gece çıkarıyor.bazen bağırıyor anne anneee diye bi ağırlıkla kalkamıyorum bazen. gelip tepemden atlayıp aramıza sığışıyor.
* geçen sabah uyandı ve tabi tuvaletteyiz (genelde o tuvaletteyken ya kitap istiyor yada birimizi seçip sohbet ediyor ) :
-anneee rüyamda ev gördüm , değişik bi ev. duvarları pembe ve içinde gerçek balonlar var.
rüya görmeye başlamıştı biliyorumda ilk kez anlattı sıpa.
*bana iyice yapışmaya başladı. özlüyor ondanmı bilmem ama resmen tepemde . evde hiç iş falan yapamıyorum zaten sevmiyorumda bu aralar işime geliyor.
* almalar vermeler çoğaldı. muratın ayakkabısı emirin arabası derkenn bizimki her okul çıkışı bir ricada bulunuyor. dengede tutup bi alıp bi almıyoruz ama insanın içi gidiyor. kanmıyor bide eskisi gibi büyüdü yaa !
-annee 5 dk (parmaklar 5 halinde ) ıpadle oynıcam biticek , söz annee!
*Artık olumsuz istekler zamanla sınırlandırılarak mantıklı hale getiriliyor.akıllandıda bizi kandırıyor.
*uzun zamandır aldığımızı verdiğimiz yazmıyorum. çünki araba , kitap ve legodan başka bişey almıyoruz. araba ve legoları es geçeyim ama son zamanda alığımız kitaplar şöyle efenim :
yine iş-kültürün çok eğlenceli minik balığı...
kidz in mavi serisi. bir tane daha var ama o henüz boraya uygun değil.ama kidz yayınları çok ayrı benim için.
yky ve Feridun Oral.bizim vazgeçilmezlerimizden.
yky den kedi hastası boranın günde 5 kere okutup ezberlediği ve çok sevdiği piti , pati ve pusun çok eğlenceli dostluk hikayesi
ilk can yayınları kitabımız.beğendi,ezberledi...
*buralarda çiçek ve hepatit A uyarısı yapıldı.bizim ilk dozlarını özelde yaptırdığımız aşıları artık bakanlık yapıyormuş. hepatit A'nın ikinci dozu yapılacak haftaya. çiçek ise tek dozmuş , unutmuşum.
*şarkılar tekrar girdi hayatımıza. okulun etkisi var sanırım. çok eğleniyor söylerken. üç küçük şişeee sallanıyorrr....diye diye dolanıyor.ıpadten gülçin öğretmeni açıp şarkı dinliyoruz birde..
*Bir dans ediyorki çocuğum o biçim. yalnız yabancı müzikleri tercih ediyor nedense. Türk işine ayağı gitmiyor enteresan. tot sallanıyor bir o yana bir bu yana.
*şimdilerde heyecanla bayramı bekliyor.anneee bugün bayrammıı diye başlıyor bazen güne. çünkü fatması gelecek. hiçbir daveti kabul etmiyor. hayır gelemeyiz bayramda fatma gelecek diye reddediyor.
*nihayet poz verebiliyor artık. kımıldanır dururdu önceden. şimdi şöyle dur fotoğrafını çekeyim diyorum , kısa bir süre dayanıyor işte.
*seyir defteri bir hayli kabarmaya başladı.çizgi film , klip , müzik derken ilk sinema deneyimini yaşadı bora efendi. babasıyla gittiler ve gık çıkarmadan izlemiş sonuna kadar. sonra oyuncağıda alındı ve serüven tamamlandı.
*bugün ilk yağmur çizmelerini aldık. doya doya yağmur sularına girdi hopladı , zıpladı , eğlendi. çok sevimliler ama ;
bu ay bizden böyle . ömrümüz yeterse gelecek ay görüşmek üzere. iyi bayramlar herkese....
Maşallah Boracığın minik abisi Bora Kuşuma... Aman da pek bir akıllıymış, pek bit titizmiş, temkinliymiş. Bence annesi çok ama çok duyarlı bir çocuk, büyüdüğünde de öyle bir yetişkin olacak ne mutlu sana...
YanıtlaSilSevgiler ikinize de...