insanğlunun kaderidir bu. önce üniversite , sonra evlilik sonra çocuk ve sonra kardeş diye tutturan bir mahalle baskısına sahip olmak. bazen istenen bazende bu şartlarda bir çocuk daha mı diye tedirgin olmak. bizim için karar vermesi zor. neden bu şartlar için vazgeçmek? çünkü çalışan annesin. 10 yıl çalışmana rağmen yeni şehir merkezine yerleşen ve anca bir araba sahibi olabilen. bakıyorsun çoğunluk senin gibi çocuk yetiştirme konusunu önemsememekte ve çocuklar bilinçsiz ve sağlıksız bir şekilde büyütülmekte.onu da bırak kimin nasıl bakacağı, güvenecek kişi ve kuruluşları bulmak, buna maddi imkan ayırmak, inanmak zor. güvebnek zor. konu açılmışken yazın başımıza gelen bir olayı anlatmak istiyorum.
yer ankara-çayyolu. saat 22:00. borayı parka götürmüştük eve bıraktık ve emrahla yürüyüş yapmaya karar verdik. daha iki apartman ilerlemeden bir baktık apartmanın birinci katına üç genç erkek pencereden tırmanıyor. emraha hırsız olduklarını söyledim , önce inanmadı. polisi arayalım dedik , yanımızda telefonlar yok. biraz ilerledikten sonra bir araba durdurduk bizim yaşlarımızda bir genç. durumu anlatıp polisi aramasını istedik. arabadan indi adresi falan veriyoruz arasın diye (tabi ben o zaman bu adam ortaklarımı diye düşünüp tedirginlik yaşadım.) derken bir baktık -şşşşşşşttt diye bir ses. üç kafadar evden inmişler ellerinde tabanca bize doğrultup adı şarjörse eğer onu çektiler. o an yaşadığım korkuyu hayatım boyunca unutamam herhalde. hepimiz kaçtık ama nereye gidiyoruz napıyoruz bilinçsizce. polisi arıyoruz bilmem kaçıncı sıradasın. neyse epey zaman sonra eve gidebildik. polise ulaştık 45 dk sonra geldi. noldu ? hiçbirşey. biz sadece öldürülme korkusu yaşadık. demek haberlerde görüpte bizi bulmaz dediğin şeyleri yaşamak an meselesi. çok şükür birşey olmadan atlattık. ama başımıza geldiğine göre ders almalıydık. herkes kızdı size ne , gör geç , ya size birşey olsaydı diye. uzun zaman yaşadım tedirginliği. aldığım tek ders telefonsuz tuvalete bile gitmemek oldu. yine olsa yine aynısını yaparmıyım bilmiyorum.
şimdi hal böyleyken bu güvensiz çelişkili ortamda nasıl çocuk yetiştirirsin. temkinli oluyorsun çocuk güvensiz oluyor , bırakıyorsun sokak , dış ortam , dünya o kadar kirli ki.
birileri birilerinin sırtına binmeyi adet edinmişse sorun nerede düşünmek lazım. yeme içme barınmadan önce can güvenliği hakkımızın sağlanması lazım. caydırıcı önlemler almak lazım. eğitmek lazım ve tüm sorunları artık görmek lazım. yazık bu ülkeye, çok yazık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder