20 Ara 2012

Baba İşte

  Dünki buhrandan sonra hayır dedim bugün gülmelisin , neşen okunmalı yüzünden.Bu kadar abartacak birşey yok....
   3.dersin sonuna doğru geldi haber.Babam alınmış ameliyata.Buralarda panik oluyorum diye söylememişler meğer.Oh dedim şükür , şimdi duayla bekleme zamanı.
   Çıktı haberi geç geldi oldukça.Ona da bahaneler uydurdum , polyannaca.Nerden bilirdimki soluğunun kesilipte hayata dönmeye çalışacağını!Nerden bilirdim , içimdeki sıkıntıdan başka.İki gündür yüreğimi sızlatan  amaan onda ne var olur biter diye küçümsedikleri operasyonu.Kime anlatabilirdim yanında olamamanın yokluğunu.Bilsem aldırış edip düşünürmüydüm ya küçümsenileceği , ya şüpheneliceği , yada akıl verileceğini.Öğretmensin ya 3ay tatilin var.Yıl içinde sen , eşin , çocuğun , ailen , ne iyi ne kötü günün olmamalı.Sınıfının boş geçen zamandaki vebali ne ola?
  Baba işte.Hepinizin babası gibi sıradan.Ulu bir çınar gibi dimdik ayakta duran.Bilmemişizki hiç hasta olduğunu , öyle saklamış ki kendinden bile yokluğu.Taa küçüklüğünde başlamış mücadelesi. Önce fakirlik sonra okuma gayreti sonra evlilik çoluk çocuk. Kendini bir an düşünüp yaşamamış. Anlatır hep alınan lastik ayakkabılarını sadece okula giderken giydiğini onun dışında yalın ayak gezdiğini. Yemeklerinin dut ve bulurlarsa ekmek olduğunu. Okumak için çocuk yaşta gurbetlere düşüp dayısının otelinde masaların üzerinde sabahlayıp çalıştığını.Askerde karpuz kabuğuyla yemek yediğini. Onu iş sahibi eden bir komutanının olduğunu. Hep öğrenme aşkıyla yandığını. Bunun için hayatımızda her şeyin ustasının baba'm olduğunu..Bu uğurda 65 yaşında ehliyet aldığını ama araba aşkıyla yanıp tutuştuğunu...
   Baba işte öyle sert değil. Dişiden bile daha yumuşak daha masum.hele bizi yolcularken uzaklara sırtında bir kamburu daha oluşur. Omuzlarını çeker içine çocuk gibi ,gözyaşlarını tutuşturur.Herkesimi sever bir insan diye kıskandığım kimi zaman.beni farklı sevmesini istediğim .Hani derler ya doğana beşik - ölene tabut baba'm. Herkese koşturan adı iyilik babam.
  Nasıl affederdim kendimi neye sığınırdım bilmiyorum. Şimdi sadece şükür dilimde.Yine anlayamaz kimse bilirim.Sadece iki kelime formaliteden. Geçmiş olsun!Geçiyormu hemen öyle.Diniyormu sızısı .Unutuluyormu korkusu.
  Can babam canan babam.Şükür Rabbim seni bize bağışladı. Ama bir korku sardı beni , ya sonra.Yaşlandın mı babam? Yada illa yaşlanmak mı lazım gitmek için bu hayattan!Kurtulsam bu uzaklardan doysam size , yetişsem her imdadınıza , anın adı olsa geçmesini beklediğim gün dışında.
  Kimse baki değilse eğer niyeki bu kargaşa bu hırs. Sevdayla yanmak dururken niyeki üşüdüğümüz tutuşturamadıklarımızda. Valla kıymetini bilmek lazım herşeyin. Ailenin eşin dostun zamanın. Geri getirebileceğimiz hiçbirşey yok. Cebimizde sadece bugünden hatıralar o .Yine ders aldım milyonlarca .
  Ve seni seviyorum babam gönlümce.ve gurur duyuyorum kızın olduğum için.İnşallah daha geçireceğimiz nice güzel günlere.Allahım seni başımızdan duanı üzerimizden eksik etmesin.



1 yorum:

  1. gözlerim doldu bu yazıyı okurken baba ulu çınar ...bunu o kadar iyi anlıyorum ki tam da kalp ameliyatı olacağını duyduğum ve yanımda kimselerin olmadığı o an...olupta olmayanlar...anne ve baba sevgisi bu ikisinden başka çıkarsız kimse sevmiyor bizi...ah onların yokluğunu Allah kimseye göstermesin ,baba yaslandığımız o koca dağ gölgesi bile yeter yanımızda olamasada o huzurlu sağ ve sağlıklı olsun yeter ki ...yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil