10 Mar 2014

İkinci Kırk

  ikinci kırkın içinde borakuşu . artık iki elin parmaklarına sığmayan ayda , büyüdüğünü ispatladığı yaşta ama yine gönlümün , ömrümün taaaa içinde koccaman bir yer kaplamakta . çok söyler oldum 'evlat başkaymış .'

  çok meşgulüz bu aralar . zamanımızın çoğu kuşa ait tabi . iş güç artık sıradan olmaya başladı . yeni hedeflerle güne başlamak ve şu yorgunum hırkasını omzumdan atmak , bu niye böyle şu niye şöyle sorgularından kurtulmak uzun lafın kısası kendini yenilemek diyetindeyim . nedenini postun sonunda anlaşılır.

  günlerden cumartesi ve alev hanıma randevumuz var üstelik saat sabahın 8inde . malum randevu bulmak zorken saati sorgulamayı hiç düşünmüyoruz bile . boracık zar zor uyanmış . tahammül edemediği açlıkta ve nedense tedirgin . dizimin dibinden ayrılmıyor . alev hanım tüm yolları seçiyor-deniyor ama bu sefer inatlaşıp ağlamaya başlıyor benimki . eeee kabak benim başıma patlıyor tabi . doktorumuz açıkca bu çocuğun hali ne diyor - üç yaşındaki kreşe giden çocukta ne bu hal , bu güvensizlik? çevreyi değil artık kendinizi değiştirin diyor ve ona zarar verdiğimizden bahsediyor .zarar nedir derseniz nerden başlasam diye bir iç geçiririm.

   evet kusurlu doğan bir çocuğa sahip olmanın hataları bunlar . her adımında yanında - peşinde olmak,  her işine el atıp onu yormamaya çalışmak , yaşayarak değil anlatarak öğretmeye çalışmak , fırsat vermemek , sürekli temkinde olup onu güvensizliğe düşürmek ......ve sıra sıra mek maklı cümleler . alev hanımın dediği tek cümle aklımda 'düşünki yarın öleceksin bu çocuk nolacak?o zaman yarın ölecekmişsin gibi büyüteceksin 'bu cümle yeni yol haritamdır . düşünüyorum gerçekten boranın bensiz yaptığı hiç bişey yok . üstüne-başına , yemeğine-aşına herşeyine müdehale ediyorum çocuğun . hala bebekmiş gibi davranıyorum . yeni sayfalar , yeni karamsarlıklar , yeni ümitlerle ayrılıyoruz . teknik ve taktikleri alıyoruz ama hiçbişey kalmıyo aklımda . çünkü öyle bi dank etmişki herşey kafama o suçluluk duygusu , o karmaşa !sadece mayenehaneden hemen çıkıp ağlamak istedim ve ağladımda .

   ray charles.ünlü bir caz müzisyeni . yaşı kaç hatırlamıyorum ama annesi kansere yakalanıyor . bu arada oğlunun da gözlerinin zamanla görme yetisini kaybedeceğini öğreniyor . bunun için gündüzleri gözlerini bağlıyor ve geceleri zaten karanlık diye açıyor . anne öldüğünde ray kör olmuş ama kendi başının çaresine bakabilecek duruma geliyor . anne onu hayata hazırlıyor işte . alev hanımın anlatmaya çalıştığı tamda bu . ben olsam ohoooooo .

  işte o gün bu gündür güven-özgüven-mutlu-girişken-ayakları üzerinde durabilen bir çocuğa dönüştürmek . ve şükürki doğru yolda olumlu gelişmelerle yürüyoruz . bora artık bir çok işini kendi yapıyor ve yaptıkcada başarma hazzını yaşıyor gerçekten . hakkını arıyor , inatlaşıyor , kaybetmeyi öğreniyor . gün gün değişimi seyretmek bize yetiyor .

  o kadar şey varki yaşanan sığmıyor kelimelerin anlamına . beni belki ben gibi olanlar anlar . kimi derki biz nelerle uğraşıyoruz kadının derdine bak . ama en baçta dedim ya 'evlat başka'. tanıyanlar bilir inanılmazda temkinlidir sıpa . hayatta düşünmeden -hesaplamadan hareket etmez . işte buda beni o suçluluktan kurtarıyor . çocukta temkinli napayım diyorum , sonra kendime dönüyorum yine.

  kendimi yenileyerek başladım işe . yenilik bu baştan ayağa olmalı . hani kadınlar proğramlara katılıp güzelleşiyorlar ya .öyle çıkacağız karşınıza . şunu yazsam doğru olur .

                      TADİLAT NEDENİYLE KAPALIYIZ