30 Ara 2011

Bora'dan Süpriz Var

  Bir hafta önce diş çıkarmayı başaran oğlum nihayet emekliyor.Hemde komik ve enteresan bir şekilde.bir diz bir ayak ileyliyor ama öyle fır döne döne değil,hedeflediği yakın mesafeye kadar.Yürümek kolayına geliyor.Tutup kalkacağı yere kadar emekliyor,sonra yürüyüş.Tembel oğlum benim ya....

24 Ara 2011

Borkus 1 Yaşında

  Ne de çabuk geçti desemde zor geçti bilirim benim için.Ya ben çok abarttım yada sorundu gerçekten oğlumun yaşadıkları.Şükür ki artık bir yaşında ve darısı diğer yaşlarının başına.Mutlu,sağlıklı ve hayırlı bir ömrün olsun oğlum...
  Gelelim artık neleri yapıp neleri yapamadıklarına.
  *Nihayet ilk dişini daha yeni çıkardın.Üç gün ateşin oldu ama seni huzursuz etmeyen.Sonra bir sivilce başgösterdi üst damağından.Daha bugün farkkettim artık sivilcen yerini dişe bırakmış.Bugün 24 Aralık ve artık dişin var.
  *Yedense yeni farkettin emeklemen gerektiğini tembel uşak.Yeni yeni emeklemeye başladın.Ama sadece 2 hamle.Sonra hooop popo yere.Yürümeyi ilerlettin ama kendi başına daha dengeli yürüyorsun.Örneğin koridoru tek başına tamamlayabiliyorsun.Birde şu yatarken oturmayı ve otururken kalkmayı öğrenebilsen :)
  *Evet yaşınla beraber süte başladık.Ama süt seni kabız yaptı.Hergün yapıyorsun ama neredeyse taş gibi;ağlayarak ve zorlanarak.Hatta geçen popon kanadı.Alev hanım sütü 500 ml geçmeyecek şekilde inek sütüne geçmemizi önerdi.Pastörize sütler pekte faydalı değilmiş açıkcası.Belki daha ağlı oluşu seni biraz rahatlatır.Bu arada hala yoğurt yemiyorsun.
  Kabız olan bebeklere;muz,yoğurt,tarhana çorbası,pirinç gibi şeyler verilmemesi gerekiyormuş.Bende seni daha çok sebze ağırlıklı besliyorum ama nafile.
  *Birçok şeyi anlıyor ve yapıyorsun artık.Göz ,burun,saç,kulak,bacak,ayak,göbek,ağız,diş,el,meme hepsini biliyor gösteriyorsun.
  Kedi,köpek,inek,kuzu,tavuk,kurbağa,kuş sevdiğin ve tanıyıp gösterdiğin hayvanlar.
 *Oyuncaklarla hiç aran yok.Hele son aldığım bowling setiyle hiç oynamadın.İşin derdin yürümek,kitaplıktaki kitaplarla ve yazıcıyla oynamak,kalemle karalama yapmak.Bir kağıt parçası seni bir saat oyalayabiliyor.
  *Baya bir oynaksın doğrusu.Her müzikte eller çırpılıyor,bilekler bükülüyor ve popo bir öne bir arkaya sallanıyor.Fatma da başını sallıyor b arada.İkinizi seyretmeye bayılıyoruz.
  *Anne,baba,dede,mama,attı,meme kelimeleri dilinde.Birde nasıl yazılır bilmiyorum ama dıgıl digıl diyip dolanıyorsun.
  *Taklit yeteneğin süper.Herşeyi anında tekrar edebiliyorsun tabi işine gelirse.
  *Biberona aşıksın sen.O senin hayat kaynağın anladım.Onunla yatıyor onunla kalkıyorsun.Bir emziğe alıştıramadın gitti seni.biberon emzik gibi ağzında.
  *Yemeklerde zorlanıyoruz artık.Keyifle ve iştahla yemiyorsun.Ama biz çay içerken keklerden ve biskivülerden aşırmak çok eğlenceli senin için.Bir dolma içi yemen için kırk dakika oyaladım seni geçen gün ama gene bitiremedin.Ama ertesi gün ablanda iki tane yemişsin küstüm doğrusu.
  *Uykuyu bir ara gündüzleri teke düşürmüştün ama faciaydı benim için.Şimdi sabah 10:30-12:00 öğlen 16:00-17:30 uykudasın.Akşamlarıda 21:30-22:00 uyku saatin.Sabahları ise 07:00-08:00 arası uyanıyorsun.Gece ise iki kere süte kalkıyorsun.Biberon istemek için tekrar ağlıyorsun sonra.Şu biberon nasıl bıraktıracağız sana,artık dişin de çıkıyor?
  *1 yaş aşılarını oldun ve çok ağladın bu sefer.Artık büyüdün ve canın daha tatlı.Ateşin çıkmadı neyseki.
  *İnanılmaz temkinlisin.Dönerken yürürken oynarken.Korkuyorsun sanki planlıyorsun ya düşersem diye.Hiçte düşürmedik seni ama bu tedirginlik sanırım seni tembelleştiren.Koltuklardan tutup kalkmaya yeni cesaret ettin.
  *Doğum günün çok güzeldi.Baban ve abinle çok heyecanlıydık.Davetlimiz çoktu ve çok eğlendik.Sende eğlendin.
   *Bugünlerde inatlaşmaya,isteklerini yaptırmaya gayret ediyorsun.Bunun içinde ağlama silahını keşfetmişsin.En kızdığım kendini arkaya atıyorsun.Hayır kelimesini pek önemsemiyorsun.Baban çok gülüyor yaramazlık yapacakken yüzümüze sırıtıyorsun sonra yapıyorsun yapacağını.(fırının camını kırmak ilk hedefin)Sen ne kadar sinirlernsende biz seni sakinleştirip dikkatini dağıtıyoruz.Dediğini yapmak yok Bora efendi.
  *Bugün ilk kez kar yağışını seyrettin.Çok eğlenceli geldi sana.Pencereden karların düşüşünü izledik usulca.
  *Baban her hafta Ankaraya gidiyor.Seni buralardan kurtarabilmek için.Bu ikimizi etkiliyor ama denememiz lazımdı oğlum belki son çare.
  *Kitapları çok seviyorsun.Oyuncaklardan daha çok vakit geçiriyorsun.Ancak bu aralar bizim sorduklarımızı göstermiyorsun.Sen soruyorsun biz öğreniyoruz artık.

   Hep aynı şeyi söylüyorum.Yazmak hoşuma gidiyor ama seni anlatmıyor sanki.Öyle büyüksünki benim için harflere sığdıramıyorum seni.Babanla hep aynı şeyi söylüyoruz.Sen yokken biz ne yapıyormuşuz?

23 Ara 2011

Ne Hayatmışşş

  Ne hayatmış beni buna ara verdirecek kadar koşturan.Hiç anlamıyorum zaman nasıl geçiyor.Bir pazartesi,bir cuma...her gün koşuşturma ,telaşe vesaire vesaire.Çok şey var yaşanan ama hangisinden nasıl başlanmalı aslolan.En iyisi bir giriş yapıp her zamanki gibi çeneyi açmak:))
  Uzun zamandır ailemiz hayli kalabalık.Serkan Yavuz var artık çekirdek aile sınırlarımızda.Küçük yer ama hergün konuşacak uğraşacak birşey.Bora desen inanılmaz çabalar içerisinde ve artık bir yaşında...
  Geçen hafta bakanın özür grubu atamasıyla ümitlenen biz eş durumu kararıyla tekrar oturmuş bulunmaktayız.(Benimde isteğim kışı burada geçirmekti)
  Kuşumla ilgili herşeyi en kısa zamanda paylaşmak ümidiyle.

8 Eki 2011

Dil Gelişimi

  Farkettimde bıcırığın dilinden bahsetmemişim hiç.Bizim oğlan;anne ve lambadan sonra bugünde Memo dedi.Malum Bora'nın uyku arkadaşı Memo.
  -Memo nerde oğlum?
  -Memo?
  Anladımki emeklemeyecek,yürümeyecek,diş de çıkarmayacak ama konuşacak.

4 Eki 2011

En Sevdiğin Oyuncak

  Doktorumuz Alev hanım önermişti.Bora çok seviyor.Sebep-sonuç ilşkisi kurması,hayvanları tanıması,müziğiyle eğlenmesi oyuncağın artıları.Ancak fare ve maymum gereksiz geldi bana.Onların yerine kedi ve kuş olsa tam Bora'ya göre olacaktı.Yinede en çok sevdiği ve zaman geçirdiği oyuncağı budur!

2 Eki 2011

Çiftlik Halısı

  Malum Bora hayvanlara çok ilgili.Geçenlerde internette gördüm.Ürün Birlik Oyuncak Ali Babanın Çiftliği adıyla satılıyor.Hepsiburada da 25 TL.Hayvanlar ses çıkarıyor ve Ali Baba ise çiftlik şarkısını söylüyor.Çok beğendim.Umarım Bora'da beğenir.

Uçurtmayı Vurmasınlar

  Zavallı Barış gibi ev hasinde oğlum.Malum Ordu'da bitmek bilmeyen yağmurlar ve soğuk hava balşadı.Pencereden kuşlara,kedilere,köpeklere çığlık atarken içim sızlıyor.Artık dışarıyı biliyor ve eve girmek istemiyor.Yinede hergün çıkarmaya çalışıyoruz.Ama hayvanlara karşı gerçekten çok ilgili.

Uyuyan Bora

28 Eyl 2011

Boracık 10 Aylık

 Yavrukuş büyüyor,zaman su gibi akıp geçiyor.Herşey dün gibiyle başlayan cümlelerde yerini alırken,kah sevindiriyor kah üzüyor.ama gülücükleri ve artık çıldırık çığlıklarıyla herşeyi unutturuyor bize.yine planlamadan yazıyorum,unuttuklarım yaşarken tadına doyamadıklarım olabilir.Ama ben kimseyi böyle içime sokarcasına bir daha severmiyim?bilmem....
  *Yine emeklemiyorsun,gayretin de yok doğrusu.Ama elinden tutarken süper yürüyorsun.Başka yerlerden tutunayım.çabalayayım şu anneme ağız eğmeyeyim....yok.
  *Ablaya alıştın artık.İçim rahat ,gözüm arkada değil doğrusu.
  *Yemek öğünlerin aynen düzende.Kahvaltı,meyve suyu,çorba,meyveli yoğurt,akşam yemeği,muhallebi.Artık suyu da seviyorsun.Ama hala biberonda.Gündüz hiç mama yok artık.Hatta birkaç gündür gece bile istemiyorsun.
  *Uykuda ise sapıttın açıkcası.Biberon hep ağzında olacakmış.Emme yutma yok.Emziği de almıyorsun.Diyebilirimki yarım saatte bir ayaktayız.
  *Geçen hafta ilk kez kabız oldun.Ferro Sanoldan sanırım.çok kötüydün gerçekten ıkındın ağladın.Bugün ise ishalsin.Motorun ayarı bozuldu be oğlum.
  *Her ne kadar tembel olsanda öğrendiklerinle şaşırtıyorsun bizi.Sobaya merakın var.Ellememen için sıcak oğlum diyoruz.Bgün yemeği avuçluyordun,sıcak oğlum dedim.Döndün sobaya baktın.
  *Lambaya hayranlığın devam ediyor.Hatta lamba diyorsun.
  *Müzikle beraber yada müziksiz parmak şıklatma hareketi yapıyorsun,ablan öğretmiş.
  *Yeni oyuncağın yazıcı.Kapağını açıp kapatıp ,oyunlar oynuyorsun.
  *Oyun oynarken bizi yönetiyorsun.Dün topunu tutturdun bana ben içine atacağım sandım meğer sen döndürecekmişsin.
  *Hayvanların bir çoğunu tanıyorsun artık.Köpekten değil ama havlamaasından korkuyorsun.
  *Yeni organımız burun.Göz,ayak ve kulak tamam gibi.
  *Duyguların apaçık ortada.Mimikler süper.
  *Taklitte ustalaştın.Özellikle babanın sesleri ve inek taklidin harika.
  *Gündüz uykularını azalttın.Sabahki neysede öğlen uykusu zorla..
  *Müziği çok seviyorsun.Özellikle hareketli müzikleri.
  *Çok kibarsın herşey işaret parmağınla nazikce dokunuyorsun.Henüz saldırmadın hiçbirşeye.
  Bu arada baban yüksek lisans yapıyor.İnşallah Ağustosta! Ankaradayız.

16 Eyl 2011

Bu da Benim Sevdiğim

İlk Ninnimiz


        Seni sakinleştirip dinlemekten zevk alığını düşündüğüm ninnin.Artık zevkle de seyrettiğin ..

Biraz Müzik

 İşitme duyun geliştiği andan beri müzikle sakinleşir oldun.Özellikle Mircan Kaya'nın Dandini Dandini'si senin müptelan oldu bilirim.Müzik senin için eğlence ve sen müzik hastasısın gerçekten.Ritm tutman alkışların bunun göstergesi.Hamileliğimden itibaren dinlediği ve seninde çok sevdiğin mini arşivimiz 



 


 Sevdiğimiz ninniler ve klipleri daha sonra...

Borakusu 9 Aylık

   Daha dün gibi hatırlasamda gaz sancılarını ne çabuk büyüdün sen oğlum.Hep derlerdi göz açıp kapayıncaya büyüyorlar diye doğruymuş gerçekten.Şimdi düşlerken mini mini hallerini yine istiyor canım ufacık bir yürek daha ömrümde.Yine abartıp seni kocca delikanlı yaptım gözümde.
  Aslında yazamıyorum seni ,seninle ilgili herşeyi.Ben yaşıyorum ya sanki herkes biliyormuş gibi.Ama asıl amaç bunları sana hatıra bırakabilmek canımın içi.Gülen yüzüm,neşem,huzurum , herşeyim...

  *Artık yemek öğünlerin düzene girdi nihayet.Kahvaltını ayırdık ,bulamaç yapmıyoruz.Domatesi ve yumurtayı çok seviyorsun.Peyniri yiyorsun ama mutsuz bir şekilde..Uyurken biberon istiyorsun.Bende ya ıhlamur ya meyve suyu yada bazen boş su bile veriyorum.Öğle yemeğin ise çorba.Bir ara kaşıkla beslenmeyi reddettin ama bu aralar iyi gidiyorsun.Sonra yine uyku biberonun için meyveli yoğurt yapıyorum.Malum yoğurttan pek hoşlanmadın.Bende özellikle muzlu yoğurt hazırlayıp biberonuna koyuyorum.akşam yemeğin ise etli sebzeli yemek.Bazen köfte bazen dolma bazen balık....Akşam uyku biberonuna ise muhallebi.Gece ise mama...

  *Gecede kalmışken uykudan bahsedelim.Gündüzleri iki kere uyuyorsun.Birincisi 10-10:30 gibi ikincisi ise 14:30 - 15:00 gibi.Süreleri belli olmuyor.Bazen iki bazen yarım saat.Akşamları ise en geç 21:30 da uyuyorsun.Gecelerimiz kabus bu aralar.Öyle çok kalkıyorsunki.Bazen mamaya,bazen oyuna,bazen can sıkıntısına bazende sebepsiz.Geceleri kötüydün Bora beğenmedim.Sabahları 6:30 - 08:00 arası kesin.Melodilerinle bizi uyandırıyorsun sonra...

  *Bütün herşey parmağının ucunda.Çok kibarlaştın ,saldırıp avuçlamıyorsun hiçbirşeyi.Önce işaret parmağında bir yokluyorsun emin olup hoşuna giderse inceliyorsun.Bu garanticilik mi bu ayın normal getirisi mi bilemiyorum.

  *Lamba , göz, kuzu , inek, kuş , köpek , horoz , top , memo , kitap  ve bu aralar kulak  ve ayak öğrendiğin ve işaretle gösterdiğin terimler.Çok dikkatlisin ve sanırım çabuk öğreniyorsun.

  *Anneyi ve babayı tanıyorsun.Aslı'yıda sorunca gösteriyorsun.Şimdilik arkadaşın Fatma ama onunla pek anlaşamıyorsunuz.

  *İyi öğrenmenin bir sebebi de sanırım hareketi pek sevmemen.Hala emeklemiyorsun.Sadece oturmaca ve tutup yürümece.Bu aralar iyice abarttın hiç oturmadan seni yürütmemizi istiyorsun.Bir emekleyip yürüseydin.Her hafta yorulup yürüteç alacağım diyorum sonra vazgeçiyorum.İlk arabam var ama ona da erken gibi.

  *Diş yok.Her belirtiyi dişe bağlasamda 9 aydır tek bir dişin bile olmadı Bora.Ama ısırmanı ve beslenmenle ilgili bir sorun yok merak etme.Sen tuttuğunu koparan bir çocuksun :))

  *Oyuncaklarınla vakit geçirebiliyorsun ama hep yanında biri olmalı.Yalnız kalmak hoşuna gitmiyor.Oyuncak tercihlerimiz ya hep iyi olmuş yada sen alışıp sevdin bilemiyorum ama keyifini çıkarıyorsun.Dergi resimlerine bakmak ,bir kitabı evirip çevirmek çok hoşuna gidiyor.Bir kutu , kase yada bir kaşık bile seni oyalayabiliyor.Yalnız ayrıntıcısın gerçekten.Öyle ufak şeyleri fark edip inceliyorsun ki yuh diyorum bazen.

  *Dışarıya karşı daha isteklisin artık.Sanırım istiyorsun da .Arabada yada kucakta ayrım olmaksızın dışarıda vakit geçirmek hoşuna gidiyor.Sonra yabancılamıyorsun kimseyi fazla.Önce bir uzaktan inceliyorsun sonra cilveler başlıyor.

  *Yalnız korkaksın hala.Özellikle seslere karşı duyarlılığın seni ürkütüyor.Ani bir korna sesi bile seni ağlatabiliyor.Birde şu oyun kapağındaki -aaaaa diyen adam.Benimde hoşuma gidiyor.Bazen bilerek ağlatıyorum seni.

  *Ağlamalar daha içten daha acıtasyon dolu oldu bu aralar.Türleri var evet.Acıkma ağlaması , sıkılma ağlaması , düşme ağlaması vss.

  *Çok şükür ne düştün ne düşürdük.Bu en çokta senin hareketsizliğine bağlı sanırım :)

  *Yalnızken konuşmayı daha seviyorsun.-ma ma , -de de  , -an ne  heceleri karıştırıp ürünlerini sunuyorsun.Özellikle sabahları muhteşem.

  *Televizyon en çok bu ay dikkatini çeker oldu.Öyle bir dalıyorsun ki.Hiç açmıyoruz korkumuzdan sen uyuyana kadar.

  *İsteklerin apaçık ortada , derdini anlatabiliyorsun bizde anlayabiliyoruz yavru kuşum.

  *Ferro Sanol ve Multitabsa devam ediyoruz ve 1 yaşına kadar edeceğiz.



9 Eyl 2011

Medeladan Chiccoya

 Malum Bora damaktan dolayı uzun bir süre Madela  Haberman kullandı.ancak haznesinin gerçekten kötü bir plastikten ve küçük olmasından dolayı sorun yaşıyorduk.Deneme yanılma yoluyla biberon ve başlığı bakarken karşımıza chicco nun kauçuk y başlığı çıkıverdi.Yarık damak bebeklerin kolayca emmesi akışkanlığının çok iyi olması bizi medeladan kurtardı.Hala emmeyi beceremeyen oğlum ısırma yöntemiyle bu başlığı kullanıyor.Tavsiye ederim..

Oto Koltuğumuz

 Bebe Comfort Opal ı beğenip karar vermişken , Maxı Cosi ye dönüş yaptık.İyiki de yapmışız.

Yine Ev Hapsi :(

   Bir gün tatil biter ve Bora evine dönmek zorunda kalır.Yolda yeni oto koltuğunda rahattır artık ama gideceği yer konusunda endişeleri başlamıştır.Nihayet yollar biter Bora evine gelir.Ancak o da ne?bora bu evi hatırlamamakta , annesinin kucağından inmemekte ve hiçbir şeye dokunmamaktadır.Annesi alışması için çaba sarfederken babası evi temizlemekte ve buna bacadan başlamaktadır.Günler günleri kovalar , Bora evine alışır , annesi ve babasıyla okula gider gelir , temizlik biter ve eski düzen kurulur.Aslı ablasıyla tanışır , önce onu da yadırgar fakat sonrasında alışır.
   Geldiği yer soğuktur Boranın.annesi ona uzun kollularını ve süveterini giydirir.Derken Boranın sırtında ve göğsünde yaralar belirir sulu sulu.Eyvahh!!! der annesi şimdide su çiçeğimi?Borayı doktora götürürler ve egzamanın yine başladığını öğrenirler.bu sefer kremle birlikte şurup ta verir doktor amcası.Ama  annesi şurubu kullanmaz...
  Birde Boranın Fatma arkadaşı vardır.Ondan önce korkar ama oyuncaklarını kaptırmamayı öğrenir sonradan.Fatma Boranın ilk arkadaşı , ilk göz ağrısı....
   Annesi ve babası yüzünden buradadır Bora.Belki şanslıdır ama belkide şansız.Geldiği yerde park yoktur örneğin , çığlık ata ata bindiği salıncaklar yok.Arabasına binip gezebileceği ne bir yer ne bir uygun hava da yok.Üstelik annesi ve babası bir hafta sonra 7 saat evde de yok.Hastalandığında hemen gideceği doktor da yok.Belki bu eksiklikleri hissedecek aklı da yok.Ama annesinin içi içini yemekte.Evde olsun hiçbirşeyden mahrum bırakmamakta oğlunu yada çabalamakta.Olsun be annem seni çok seviyoruz , az idare et olur mu?

8 Ağu 2011

8 Ay SonuDoktor Kontrolümüz

  Nihayet gidebildik ameliyat sonrası.Kilomuz 8430.Ameliyat etkiledi tabiki.Diğerleri ise şöyle;
  *Bu ay gece kabusları başlayacak.Ağlayarak uyanırsa sebep bu.
  *Top havuzu yapılacak.
  *Oyuncak bebek alınacak.Çünkü o artık büyüdüğünün farkında.
  *Uzaktan kumandalı araba alınacak Bora uzanmaya çalışınca hareket ettirilecek.
  *Bebek dergileri alınacak ve bebeklerin neler yaptığı anlatılacak.
  *Playschool cd player alınacak özellikle hayvan sesleri dinletilecek.
  *Fısher prıce salyangoz alınacak(ben almıştım)
  *Parmak kitap alınacak.
  *Henüz emeklemedi ancak adımlıyor.Belki emeklemeyebilir.
  *Davul ile çok eğlenir.Almakta fayda var.
  *Çek bırak araba alınacak.
   * Playschool top alınacak.
  *Pipiyle oynayacak.Daha sonrada popo deliği dikkatini çekecek.Engel olunmayacak.
  *tel sarar,gel gel gibi el kol oyunlarına ağırlık verilecek.taklit yapılacak.
  *İşaret edilen yere bakacak.
  *Bu ay sosyalleşme ayı bol bol parka bahçeye gidecek.
  *Meyve öğünleri kakacak.Sabah kahvaltısına ve akşam muhallebisine dönüşümlü verilecek.
  *9.ay dan sonra yavaş yavaş tuza başlanacak.
  *Gündüz kesinlikle mama yok.Sadece gece verilecek.
  *Çorbanın yanında yemek öğünü balayacak.Maydanoz ihmal edilmemeli ve her çorbaya bir sebze mutlaka eklenmeli.
  *Çorbalar en fazla iki günlük yapılacak
  *Et ve tavuk sırayla verilecek(2 gün iki gün)Balık 9. aydan sonra.
  *Yoğurt meyveyle yada pekmezle karıştırılabilir.
  *Kahvaltı yine bulamaç halinde.
  *Bu ay çiğneme ayı (Bora epeydir çiğniyor)
  *Genelde kendi yemek isteyecek.Mama tepsisine konacak ve o kendi yiyecek.
  *Kaşık istemiyorsa bardak yada kaseyle yedirilecek.
  *Kuruyemiş iki yaşına kadar yasak.
  *Bora'nın inca motor hareketleri çok gelişkin.Emmedi dönmedi diye üzünülmeyecek.Çünkü ince motor hareketleri iyi olan bebekten korkulmayacak.
  *Artık altını bezletmek istemeyecek.Bezlerken göz teması yok ve konuşmak yok.
  *Hayırı öğrenmiş olmalı.
  *Önemli yasaklar :
    9 aya kadar : Tuz , şeker , balık , yumurta beyazı , portakal suyu , enginar , bamya , kereviz.
   1 yaşa kadar : Bal , süt , salça , baharat , çikolata , çilek , patlıcan.
   2 yaşa kadar : kuruyemiş.
  *7-9 ay arası bebek çok eğlenir.
  *Saklanan objeleri çıkarır.
  *Yorganın altında bebekle oyun oynanacak.
  *Kovalamaca ve saklambaca bayılır.
  *Dudak hareketlerini tekrar eder.
 

Yarık Damak Ameliyatı

    Yaşananlardan ve duygulardan bahsetmemeye karar verdim.Kurbanlık koyun gibiydik sadece ailecek.Yanımızda destekleriyle bizlere güç katan öncelikle ailelerimize,arkadaşklarımıza ; sonra dua ve yine tanıdık tanımadık bütün arkadaş dost ve akrabalarımıza sonsuz teşekkürler.Sonuç mu ; damağımız tamamen kapandı...
   *25 Temmuz 2011 önce doktorumuz Figen Özgür kontrol etti.Ameliyatı isteyip istemediğimizi sordu ve yatış kararı verdi.
   *Hakkını ödeyemeyiz Süreyya ablamız sayesinde özel odamız oldu.En güzeli Emrah hep yanımızdaydı.
   *Ameliyat öncesi,kasık kanı alındı, ciğer filmi çekildi ve kbb muayenesi yapıldı.Kbb den iki kulağınada tüp takılması kararlaştırıldı.
    *Ameliyat saati olarak sabah 7:30 verildi.Gece 01:00dan itibaren aç kalması önerildi.(erken yedirdiğimi düşünen hemşireyle münakaşamı unutamayacağım.)
    *Sabah saat 08:00da Bora'mı yeşil ameliyat önlüğüne sarıp kucağımda ameliyathanedeki asistana emanet ettim.
   *Ameliyat yıl gibi sürdü.Ailelerimiz dışında Filiz ve Pınar Taşal ve Pınar Aktaş yanımızdaydı.
   *10:20 de Bora ayılma odasına alındı ve 11:20 de ameliyathaneden çıktı.
   *Beraberce odaya çıktık.Şaşkın oğlum hiç ağlamamış(asistan doktor bunun için Bora'yı tarihe yazdı ve sürekli ısırdı durdu.),öylece etrafa bakınıyor.
    *Kollar bağlı , dil dikili , ayakta damar yolu açılı ve diğer ayakta da nabız ve oksijen ölçüm aparatı.Görülmek istenmeyen ve sanırım unutulmayacak olan...
   *İlk gün genelde uykuyla geçti.en zoru serumu çıkarıp sıvı vermek zorunda olmam , hemşireler tarafında sıvı vermeye zorlanmam ve Bora'nın ısrarla ağzını açmaması.
  *ilk gün rejim 1 dedikleri sadece su ve meyve suyu , ikinci gün ise bunlara ek olarak iyice sulandırılmış mama verdik.
  *Her yediğinden sonra mutlaka su verilmeli.(Dikişleri temizlemek için)
  *Dil ipi ertesi gün açıldı.
  *Tabi Bora çok sıkıldı ve oyalamak zor oldu.Bunun için sürekli koridorda gezindik.Gezdikçe daha da şükrettik,tahmin edemeyeceğiniz sorunlar var çözüm bekleyen.
  *İlk gün dudak yarığı ameliyatı olanlar çıktı fakat biz bir gün daha kaldık.
  *Perşembe günü saat 16:00 gibi çıktık.Sanki hapisten çıkar gibi özgürlüğe koşar gibi.
  *Bol sulu olan herşey serbest ama pütürsüz ve tanesiz olacak.En kötüsü biberon yok.
  *Bir hafta sonraki kontrolde biberon serbest oldu ve çorbalara muhallebilere başladık
  *Bugün ( 8 Ağustos ) kontrolde emziğede izin geldi.Ayrıca dikişler düşmeye başlamış.
  *Hastane arkadaşımı (Kırıkkaleli) gördüm bugün.Göktuğun dudağı çok güzel olmuş gerçekten mucize.Bir de Umutcan vardı Mardinden.O da hem dudak hem damaktı.
  Şunu söylemeliyimki Figen Özgür gerçekten mükemmel bir doktor.Dudak ve damak yarığı konusunda bir numara bence.Birçok profösörü görmek,randevu almak mümkün değilken o hastalarıyla o kadar ilgileniyorki.Ayrıca çalışanları ve asistanlarıda gerçekten kendisi gibi.Önce Allah'a sonra Figen Hanıma emanet ettik ve sonu anlatılamaz mutluluk.
  Zor oldu ama çok şükür sonu iyi  oldu.Bugün kontrole gittiğimizde annelerin yüzündeki endişeyi ne kadar yumuşatmaya çlışsamda biliyorum yaşarken zor.Ama çözümsüz değil.Sadece bir kusur , ömür boyu sürecek bir rahatsızlık değil.Şimdi benim oğlum iyi şükürki darısı tüm derman bekleyen yavrulara....

22 Tem 2011

dönenceee :))

 ve benim tembel farem 8. ayını doldurmaya bir hafta kala döndü nihayet.O da bin minnetle böyle zorla.Çalışmalarım sonuç verdi.Hemde redbull şişesine ulaşmak için.Yavrum koca kafasını öyle zor kaldırıyorki,ıkınır gibi kıpkırmızı oluyor.Ancak geri dönmekte pek başarılı değiliz.Şimdi sıra emekleme çalışmalarında ama zor çoook zor.

en uzun yaz...

 En uzun yazı yaşıyor belki bedenim.Ya herşeyin üst üste geldiği yada bana öyle hissettirdiği.Sürekli bir karmaşa,bir kararsızlık ve çakışan beklentiler hali...Yaşamın hangi halini yaşıyoruz bilemiyorum ama zamanda bir hayli çabuk geçiyor.Uzun lafın kısası küçük faremin ameliyatına 3 gün kaldı.Figen hanım tatilde şu anda ve geldiğinde artık bir aksilik olmazsa 25 temmuzda hastaneye yatış yapacağız 26 temmuz salı günü de ameliyat olacak farem.1 gün ameliyat öncesi 2 gün de ameliyat sonrası hastanede kalacağız.Ne olup bitecek bilmiyorum.Bilmediklerim kumar ruleti gibi dönüp duruyor beynimde.
  Sonucu ve süreci aklımda tutup paylaşmak istiyorum.Umarım herşey yolunda gider , farem iyileşir ve herşey kaldığı yerden devam eder.Görüşmek üzere farem için dua edin..

7 Tem 2011

Hava Değişimleri?

   Malum yaz tatilindeyiz artık.Öğretmen olmanın hep avantajıymış gibi görülen ancak benim için (orda burda geçtiğinden )haddinden fazla uzun olan iki aylık tatilimiz...Neden orda burdayız sürekli?Çünkü görev yaptığımız yer, yazı yalnız geçirebileceğimiz bir yer değil.Bizde o yüzden elimizde pijama poşeti ;bir anne bir kayınvalide gezdik durduk(Allahtan iki ailede aynı şehirde).Şimdi bu pijama poşetine eklenen bir evlat çuvalıyla gezmekteyiz.
   *Oyuncak,bez mendil,alt bezi,alt değiştirme bezi,pamuk,ıslak mendil,önlükler,yedek kıyafetler,battaniyeler,bakım ürünleri,biberonlar,emzik,su termosu,kaşıklar,cam rende,blendr,tencere,kase,saklama kutusu,mama,meyve-sebze.....
  Aklıma şimdilik gelenler....
  Şu an en çok rahat ettiğim yerde , yani ablamın evindeyiz.Söğütte.Yalnız kalmaya alışkın bir çift olarak biraz kafa dinlemek , yalnız kalmak , Bora'yı teyzesine göstermek gibi amaçlarla düştük yola.Dört gün kalıp döneceğiz.
  Oğlum ve onu canından çok seven,bütün malvarlığını ona bağışlayan Teyzesi...
  Hava değişimini üçüncü kez yaşayan Borakuşu burada ya iyileşti yada rahat etti.Bütün öğünlerini bitiriyor , uyuyor.Sadece uyku vakti huysuzlluğumuz maksimum seviyeye ulaştı.
  Söğüt bu yıl daha iyi geldi bana.Kalabalıklaşmış,gelişmiş.Eğer yolunuz düşerse Namlı Osmanlı Konaklarında yemek yemenizi tavsiye ederim.Tek kelimeyle muhteşem.

 

2 Tem 2011

Doktor?

   Bir karışıklık daha.Dün Bora'yi doktora götürdük.Hastalığına doğru bir teşhis konulsun diye.Bora yolda iyice huzursuzlandi , öksürük ve hapsirigi arttı.Önce hastaneye karar verdik ve randevu aldık. Muayeneden sonra kan vermek için beklemeye koyulduk.Bir taraftanda düşünüyordum ne gerek var diye?Cocuk grip iste.Soz konusu cocuk olunca fazla sorgulamıyor insan.O kadar zor oldumu kan alma ısı ,oldum resmen. Hayatımda ilk defa elim ayağım tutmadı.Kendimi uçurumdan düşer gibi hissettim.Koca bir boşluk ve şimşekler:Ameliyata nasıl dayanacağım? Sonucları aldık ve doktora goturduk.Sonuc;nezle.Eer onu bende biliyorum zaten.Belki annelik içgüdüsü ama çıkarcı geldi o an karşındaki.Sanki para kazanma oyunları oynanan.Yok Boranın kafası buyukmuste beyni su toplamış olabilirmiş,kafa ultrasonu çekelim!Daha neler..... Ama kendime kızıyorum:Neden HAYİR diyemedimki ? Su anda Kucuk Arıyı okuyorum.Cümlelerin cogu geldiğim yerde diye başlıyor.Benim geldiğim yerde cocuklar anca hastalaninca doktor görür.O da saglık ocağının fiziki ve ilmi donanımı olmayan doktoru.Benim geldiğim yerde saglık ocağı (halka göre hastane)vardır.Aile hekimliğine geçilmis doktorun ev sahibi olmasıyla beraber düşünülen maddi kaygilarla.Benim geldiğim yerde sırıtın tek cihazı adını bilmem ama kulağa bakılan ışıklı cihazdir.Pili bitmiştir,doktor sana pil aldırır çünkü maaşı ocağı çevirmeye yetmiyordur!Ama benim geldiğim yerde insanlar bu durumdan memnundur.Benim geldiğim yerde......... Gelinen yada gidilen yerler değil.Bu ülkenin saglık politikası belki eleştirilen.Yaşanacak daha neler var kimbilir.Yapmam gereken bilinçli bir hasta olmak sanırım!

30 Haz 2011

Evdeki Hesap ?

  Atalarımız çok mu yaşamış bilmem ama çok şeyi bildikleri belli.Zaten onun için adları ata değil mi?İşin aslı bizim evdeki hesap çarşıya uymadı.Zeynebinde.Önce bizden bahsedeyim.
  Canla başla ve zorla kendimizi hazırladığımız ameliyat ertelendi.Sebep=?Siyah zeytinimin belirsiz hastalığı.Doktoru arayıp durumdan bahsettik ve iyileştikten bir hafta sonra ameliyat olabileceğini söyledi.Belirsiz bir döneme daha giriyoruz.Benki plansız yaşayamazken bu karmaşa ağır geldi.Karmaşa diyorum herşey belli belirsiz.hayatı sorgulamak bir yana....
  Hazırlandık ve yarın Ankara yolcusuyuz.Yine aynı ve belki artık Bora'yla iki katı endişeler içersinde.
  Bora hala hasta , huysuz , mızmız , iştahsız.Diş mi ,Nezle mi çözmek zor?
  Zeynebe gelecek olursak İzmir yolcusu.Ansızın birdenbire terimlerini kullanmak doğru olur sanırım.Endişelerle dolu ve o da karman çorman.Şimdi sadece iyi olsun istiyorum.Onu iyi şeyler karşılasın.Yeni yerinde umarım çok mutlu olursun arkadaşım.




Eylül olup ta gelirsek , ışığını görmezsem belki o zaman inanacağım..

28 Haz 2011

BABE

  Hayret bir durumki son zamanlarda uyku diye ölen ben , bugün uyuyamıyorum.Fırsat bulmuşken biraz karalayayım dedim.Aklıma 40 günlükken Bora'yı yakalayan ve 4.ayında tekrar eden Atopik Egzama geldi.
  Bebeklerde öncelikle konak olarak beliren durumun yağ bezlerindeki çok yada az salgıdan ötürü meydana gelen durum.Enteresan olan Bora'nın yüzünde konaklar oluştu ve kulak arkasında sulu yara halini aldı.Bunları yaşadığında 40 günlüktü ve ben yine hastane yollarındaydım.Dotor geçici ancak tekrarlanabilir olduğunu söylemiş Semabed yüz kremiyle birlikte kortizon içeren ve sadece 3 gün kullanılabilecek bir krem önermişti.Gerçekten 2 gün kullandım ve yenidoğan egzamasını atlattık.
  4.ayında ise önce ayaklarında kızarıklık ve kurulukla , sonra dizinde ve en sonunda da neredeyse tüm göğsünde belirdi.Nemlendiriciler , yağlar ,jelsiz yıkamalar fayda etmedi.En sonunda doktorumuz BABE adında daha önce hiç adını bile duymadığım markanın pediatri grubunu önerdi.Tabi Bora'nın cildine uygun olanları.Bense bu güne kadar hep Sebamed kullanıyordum.Meğer cildini iyice kurutuyormuş.Sabun yerine banyo jeli kullanıyordum (sabunun iyice kurutacağını düşünerek )duş jelleri de zor durulanıyormuş.




  Babe nin kokusu ilginç geldi önce.Sonradan kokusu olmadığını anladım.Ama kortizonlu kremleri kullanmama gerek olmadan egzama geçti.Çok beğendim , bende cilt bakım ürünlerini aldım.Bu arada Bora 'nın kalan ürünlerini de ben kullanıyorum.Gerçekten duş jeli zor durulanıyor.

fotoğraf


                      Bu fotoğrafla ilk kez Fotokritikte ana sayfa olduk ::)))

Ateş

  İki gündür sebebini bilemediğim bir ateş var yeşil zeytinimde.Anne doktor oldum birçok sonuca vardım:Diş olabilir , üşütme olabilir , nezle -grip , yoksa alerjik mi ?yok yok boğazı şişmiş....derken bugün ateşi düştü ama yine keyifsiz mutsuz.Dün doktora götürdüm büyük ihtimalle diş dedi ama inandırıcı gelmedi.Annelik böyle demekki.Alim gelse  ' hadi be ordan diyeceğim nerdeyse.' Ameliyata bir hafta kaldı.Doktor hasta etmeyim demişti.Umarım o zamana kadar iyileşir miniğim.

25 Haz 2011

ve Bora 7 aylık :)

   Bugün Boramız 7.ayını bitirdi.Abi diyebilirsiniz ona.Daha nice sağlıklı aylarına , yaşlarına inşallah oğlum beraberce...
  
 *Bu ay ek gıda işini biraz abarttık.Herşeye saldırıp durdu bende kıyamadım biraz tattırdım.Çorbalara daha alıştı ancak yoğurt yemek için hala sandığı açmıyor.Tatlılara daha düşkün sanırım.Et ve tavuk olursa daha iştahlı oluyor.

  *Kilomuz 8100 ve boyumuz 67cm.Gelişimi korkuturdu hep ama çok şükür yaşıtları gibi sanırım.

  *6.ay aşılarımızı yaptırdık ve 4. aydaki gibi ateşimiz çıkmadı.

  *Oyuncaklara ilgi azaldı.Eline ne geçerse önce bir vuruyor ses var mı diye ,sonra clopp ağza.Poşet , kaşık ,tepsi en sevdiği oyuncakları.

  *Baş sallama işi hafifledi bu aralar.Özellikle kaşıkla beslenirken iki yana sallıyordu başını , kaşık bir yanaktan öbür yanağa.

  *Alkış yapma belirtileri başladı.Bir el sabit diğeri sürekli öteki ele değme çabasında.Çok komik oluyor ya.

 *Korku ve sıçramalar devam.Kim hapşursa yada öksürse arayıp buluyor ve suçlayıcı ifade ile bakış atıyor.Ama bir sıçrıyor ki iki kol birden havaya.

 *Dışarıyı daha bir istemeye başladı.Ama hala aynı.Alışana kadar bir surat , sonra gülücük.

 *Ayak bu aralar herşey.Ayağını yiyip duruyor.Bizim ayaklarımızı takip ediyor.Hayranlıkla seyrediyor.

 *Elindeki nesneyi bir elinden diğerine geçirebiliyor.El ve kol aynı zamanda pusula görevinde.Nereye uzanmak istiyor , ne almak istiyor yön belli.Ellere bakın yeter.

 *Nihayet desteksiz oturuyor , kendini kurtarıyor artık.Herhangi birşeye dayanıp ayakta dik durabiliyor.

 *Geceleri ya bir yada iki kere mamaya uyanıyor.Genelde 22.00de yatıp sabah en geç 06.00 da uyanıyor.

 *Banyo yapmak iyice keyifli hale geldi.Suyu tutmaya çalışması çok eğlenceli oluyor.

 *Hala dönmedi , sanırım hiç niyeti de yok.Yüz üstü pozisyonu pek sevmiyor.Koca kafa hemen yorulup başını eğiyor.

 *Biraz tembel benim oğlan.Ama annem derki Bora birden kalkıp yürüyüp beni utandıracakmış.Oysa ben büyümesin istiyorum.Zaman çabuk geçiyor.

 *Uykuya dalmak zorlaştı ve uykusu gelince artık hırçınlaşıyor.

 *Kaşıkla beslendikten sonra illa biberon istiyor.Biberonun adı 'agııı'.Ne istiyorsun diyorum ?Agııııı

24 Haz 2011

Gelişim

 Artık bu sevimli oluşlarımız , yalandan öksürüğümüz ve dediğini yaptırma tarzında bir ağlayış sitilimiz var.Demek oluyorki sadece yedir içir temizle beni anne diyen evlat 6.aydan sonra daha da abartıp isteklerini apaçık sunuyor , yaptırma tarzını deniyor ve sonuç olumluysa yolundan sapmadan devam ediyor.Çok fena gerçekten önden bu şımarık sevimli hal , peşinden biraz vızırdama ve öksürük.Kucağındakide Emine.Emrahın bir anneler günü hediyesi.Birde Memo var.Onunla sonra tanışırsınız...

22 Haz 2011

cinsiyet

  22/06/2010 saati tam hatırlamıyorum ama kontrolümüz var hemde cinsiyetini öğreneceğiz bebeğimizin.Ben yine tedirgin doktorun ağzından çıkanları kaydederken Emrah keyifle ultrason görüntüsünün tadını çıkarıyor.
  -Evet bu bir oğlannn :)))
  Ne oğlan mı?Ya kız değil mi?neyse olsun :))O an iç sesim bunları söyledi bana.
  Duruma hemen alışıp ne acelem varsa isim düşünmeye başlamıştım.Sonra Filizin doğumgünü partisi ve cinsiyet açıkması yapmıştık.
  Üzerinden tam bir yıl geçmiş.Şimdi Bora'ya bakıp mucizeyi görüyorum.Acaba seneye nasıl olacak.Yine zaman gösterecek..

21 Haz 2011

Neden borakus?

  Geçenlerde okulumuzda çalışan bir öğretmen abimize gittik.Yav çocuğu düzgün sevin nedir Borakuş dedi?Doğduğundan beri ya Borakuş ya Bora kuzusu.Ama en çok kuş.Neden mi?Benim oğlum gündüzleri hep kuş gibi uyur,uyanır.Babasıyla başına koşarız.
   -Sen kuş mu oldun oğlum?Kuş gibi mi uyudun seni Borakuş diye severiz..
  O kadar huysuzlanır,bağırır , çağırır...Ama 10dk uyur.Oda genelde gözü açık biçimde :)Ama geceleri maşallah mamaya kalkar uyur.Zaten büyüme hormonu gece salgılanırmış,gündüz uykusu çok önemli değilmiş.
Baba oğul uyumakta , gözler açıkta olsa....

işte oğlumun ayakları

Yeni hevesimiz :Ayakla oynamak , ayağı ağza almak , ayak takip etmek , ayak,ayak ,ayak...

Yarık Damak Biberonu

  Yarık damaklı  ve prematüre bebeklerin rahatlıkla kullanabileceği bir ürün.Fakat kullanmayı bilmek gerek.Neden böyle söylüyorum ?hastanede  memenin ucuma membrane parçasını takmadıkları için biz biberon böyle kullanılıyor sandık.Beslenme sorunumuz iki katına çıktı.Sonrası internet sağolsun...
  Zaten bu biberonu üreten de yarık damaklı bir kız bebeğe sahip olan İngiliz bir anne.Anne Haberman şimdi de suluk üretti.

Yarık Damak

  Adını bile bilmezdim.Sadece eşimden duymuşluğum vardı,önemsemedim.Üç kere ameliyat olmuş , geç kalınmış ,ama şu an sadece dişlerinde gözüken bir bozukluk olarak gördüm.Hamileyken (vesveselerin en doruğunda )birgün sormuştum eşime 'Acaba oğlumuzda da olur mu?diye 'Bilmem demişti, bilemezdik....
  Taki 24 Kasım Bora daha dünyaya yeni gözlerini açtığında 'Bebeğin damağı yarık 'dedi çocuk doktoru Bora'mı benim için hazırlarken.O ana kadar elinde makina oğlumuzun ilk anlarını kovalayan eşim bayılmış nedense bende yine önemsememiştim.
  Odaya geçtiğimizde durumun farkına vardım.Şimdi de herşey sorundu : Beslenmek , konuşmak , işitmek , diş yapısı...Söylemesi bile utandırıyor beni şimdi ama kendime öyle acıdım ki.EMZİREMEYECEKTİM.Çünkü oğlum tuvalete ıkınırken bile nefesini tutamıyordu ki nerde kaldı emebilmek.Emziremezsem beni tanımaz diye üzüldüm,beslenemez hasta olursa diye üzüldüm.Üzüldüm Üzüldüm....
  Eşim görev yerine geri döndü ve ben  Ankara da kaldım.Hastane günlüklerimiz başladı.Önce doktorum Ebru Saraç'a sonsuz teşekkürlerimi sunmak isterim.Bizi hep doğru doktorlara doğru adreslere yönlendirdi.
  Plastik Cerrahımız Hacettepe hast.Figen Özgür.Mükemmel bir insan ve anne.Buradan bile sürekli iletişim halindeyiz.10 günlüktü Bora ilk gittiğinde.Yarık 3. derece ve belki birkaç ameliyatta kapanacak.Diş yapısı bozuk olacak,konuşma terapisti gerekecek ama ilerde flüt çalabilecek.Küçük dilde de yarık var ama sorun değil o da dikilecek.
  Aklım karışık ağlaya ağlaya çıktım.(Neden ağladım bilmiyorum.Ben bunları hakedecek ne yaptım ki?Daha anneliği yaşamadan,bağrıma basamadan.)Beslenmeyi Medela Haberman ile yapıyoruz.Anne sütü mü?Sadece 20 gün ve günde neredeyse 60cc.Üzüntü ve stersten bitti..Aptamil Pre ile başladık.
  İşitme testleri çıktı sonra.Tam 4 kere yapıldı Bora'ya ve dördü de neticesiz.İşitiyor mu?işitmiyor mu?sonuç yok.Anestezi verilip farklı bir test yapılacak ama istemiyorum.Ağlıyorum,Deniyorum-duymuyor.Ağladığı bir anda dönencesinin müziğini açıyorum sakinleşiyor.Evet evet oğlum işitiyor.buda bitti.
  Kontrole gidiyoruz.Bora neredeyse hiç kilo almamış.Bir ayda 400gr.Mama değiştirip kilo kntrolüne başlıyoruz.Aptamil 1 e geçiyoruz.İşe yarıyor bir haftada 240 gr alıyor.
  Ameliyatı yaz tatilinde yapmaya karar veriyor doktorumuz.Şimdi bu imkanlardan ve doktorlardan ayrı olmak endişelendiriyor beni.Ama artık eşimin yanında olmak istiyorum.Zaten o yanımda olsaydı lohusalık ve damak bu kadar ağır gelmeyecekti.Karar verdik yola çıktık.Yine ağladım yine bitti..
  Şimdi herşey daha net ben daha kararlıyım.Oğlum da üzülecek herhangi bir durum yok.Yaşıtlarından onu geri bırakacak,üzecek hiçbirşey.Ben durumu kabullendim inandım bora toparlamaya ve kilo almaya başladı.İnandım.Gerçekten bebekler anne psikolojisinden çok etkileniyor.Ben gergin olduğum her anda Bora gazdan patlayacak gibi huzursuz oluyordu.
  Ameliyat tarihimiz 5 Temmuz.Şimdi ona hazırlık zamanı.Öncesi-sonrası?Şimdilik muamma.
  Herşeyi anlatmaya çalıştım ama elime yüzüme bulaştırdım biliyorum.Belki en yakınımda olup da bana katlanan annem de bilir ama yine ben kadar olamaz.Bu yazıyı yazdıran internet ortamında tanıştığım ve benimle aynı durumu geriden takip eden arkadaşım İrem'di.Az önce görüştük işitme testi çıkmamış ve ağlıyor.Ben aynı şeyleri yaşadığımı hatırlayıp onu sakinleştirmeye çalışıyorum.
  Gerçekten sağlıktan ötesi yok...

19 Haz 2011

Gezi

Bugün hen babalar gününü kutlamak hem de iki aydır yağmurdan bunalan ebeveynlerimizi gezdirmek amaçlı Ordu'daydık.Malum hem yol hem de Bora yı düşünmek hayli yordu beni.Anlıyorum ki çocukla gezmek gerçekten zor iş.Uyksusu geldi mi,acıktı mı,üşüdü mü,terledi mi,altını değiştirsem mi????Daha neler neler..Şükürki Bora huysuz bir çocuk değil ama ona da zamanla alışacağım sanırım.Bora da alışkın değil.Zaten gündüz uykusu yok dışarda hiiç uyumuyor.Eve geldik ve zor uyudu.Şimdi bir yorgunluk uykusu çekmeli...

Doğum ve Sonrası

Henüz daha sabahın 5'i.Bora genelde bu saatlerini kaka yapmaya ayırır ve ıkınırken de hep bağırır.Aklıma geldi şu lohusalık döneminden bahsedeyim dedim.Benim için zulümdü.

   1)Benim gibi normal doğum yaptıysanız,lohusalık döneminde direnebilmek için şanslısınız.Güce ihtiyacınız olacak.

  2)Umarım bu dönemde eşiniz yanınızda olur.(Doğumda yanımda olabilen eşim ekmek paramız yüzünden lohusalığımda görev yerindeydi)Yanınızda değilse anlatsanız anlamaz.O daha babalığın verdiği heyecana inanmaktadır.

  3)Çocuk görme heveslisi akraba,konu-komşu sizin hastaneden çıkmanızı an be an beklemektedir.Amaç çok masum 'çocuk görme'.Yani yeme -içme,sohbet etme -aaaaa Sevim hanım da gelmiş birazda onu göreyim DEĞİL.

  4)Evet gelenlerin ilk sorusu EMİYOR MU? Eğer cevap evet ise siz yılın annesisiniz.Eğer yok emmiyor ise beceriksizsiniz.Üstüne düşmeyen erkek konuklar bile sütünüzün gelip gelmediğini merak eder.
  Unutmayım eğer emdiği halde bebek çok ağlıyorsa sütünüz yağsız demektir..
  Bora damak yarıklığından ötürü ememedi.Hergün bu soru ve sohbetlere maruz kalmak sanırırm canımı en birinci yakandı.

  5)Süt hemen doğum yapar yapmaz gelmezmiş.Mesela benimki 3 gün sonra gelmişti.Öncesi ağrıları dindirmek için ılık duşla masaj ve elle sağmak en iyi yöntem.

  6)Her yeni gelenden bir uzmanlık alanı almalısınız.Anladımki bizim bütün tanıdıklarımız doktormuş!Ben boşuna Doğum ve Yeni Doğan seminerlerine gidip,kitap okyup,doktorlardan bilgi alıp zaman kaybetmişim.
   
  7)Her yeni gelen zavallı yavruyu mıncıklamak,kucağına almak vs ister.Ben 40 gün direndim ve ananesi,babası ve annesi olmak üzere kimseye elletmedim.Yatağından hiç çıkarmadım.
  Yetti mi?Hayır.Odaya gelindi saatlerce oturuldu bakıldı...

  8)Yeni doğan bebekler neredeyse 2-2.5 ay duymazlar.Biz geldiği günden itibaren sukutu sağladık ama boşaymış;en çokta gereksizmiş.
   Yeni doğan işitme testini tam 4 kere yaptırdık ve dördü de sonuçsuzdu.Yarık damak olan bebeklerde geçici işitme kaybı olabiliyormuş.Endişemiz bu yöndeydi.Ama çok şükür böyle bir problemimiz olmadı.

  9)Göbek düşene kadar bebek yıkanmamalı ve göbek bölgesi kuru kalmalıdır.

  10)Birde şu al karısı muhabbetleri var.Sadece görülen rüyadan ibaret.Bir kere gördüm.Bağırıyorsun duyulmuyor,hareket etmek istiyorsun olmuyor..O cinsten..Hiç unutmuyorum Bora dilini çıkarıp duruyordu.Korkmuştum ne yalan söyleyeyim.

  11)Bebek kusmaları yeni doğanlarda görülen birincil ölüm nedeni.Bunun için yastık konulmamalı ve bebek yan yatırılmalı.Ciğerine gitmemesi gerekiyormuş.

  12)Herkese ayyy ne sevimli diye gelen şeyi kabullenemeyebilirsiniz.Bundan ötürü kendinizi ve anneliğinizi suçlamayın.Ben malesefki bunu çok yaptım.Hem paylaşmak istemiyordum hem de kabullenmek.Emmemesinden Bora yı suçluyordum.Oysa emzirmek en annelik hayalimdi.Yavruma ne haksızlık etmişim.

  13)Bebeği paylaşmak hatta birilerinin ona ' yavrum,oğlum daha da ileri gidip annem' demeleri sizi uçurumun ucuna sürükleyebilir.İç sesiniz onun annesi benim dese de karşı tarafın sözle sahiplenmesi sinir bozucu olabilir.

  14)Bunlar ve daha fazlası...Şu an ev ahalisine pazar kahvaltısı hazırlamam gerekiyor.Lohusalık benim için faciaydı.Katil olabileceğimi,eşimden boşanmak isteyebileceğimi ,çaresizliğimi.... anlatması gerçekten zor.Hormonlar insanı nerelere sürüklüyormuş meğer.Asıl ilginç olansa o döneme kadar iyimser ve iyi niyetli olan ben o dönemden sonra kini,affedememeyi öğrendim.Güç müdür bilmem ama birşeyler oldu bana.İyi mi kötü mü?zaman gösterecek.....

18 Haz 2011

Gelişim

7. ayını doldurmaya 6 gün var.Daha hala dönmedi :(Hep üzülme çabasındaydım ,ancak kabul ediyorum her bebek farklıdır.nihayet oturuyorsun ,ismini söyleyince zahmet edip bakıyorsun,herşeyi yemek istiyorsun...ve bugün en sevimli anı yakaladık nihayet = Artık ayağını ağzına alabiliyorsun tembel 
oğlum...


..

Bora'yla Hayat

Hayatıma anlam katalı daha 6 ay oldu ama herşey seninle güzelleşti canım oğlum.
24 kasım 2010'dan beri iyiki varsın inşallah son nefesime kadar var olursun.
Baban ve ben artık senin için yaşıyoruz,sen herşeysin..