25 May 2012

Orta Kulak İltihabı'mı?

  Uzun bir arada, yine uzunca yaşadıklarım gizli. Yine çaresizlik, yine endişe dolu. Şükür ki sonu iyilikle biten çaresizliğimi anlatacağım blog bugün sana...
  Günlerden 19 Mayıs ve balkondan yürüyüş yapan gençleri seyrediyoruz. Bora babasının kucağında merakla seyretmekte allı morlu korteji. Derken E. Bora'nın kulağında birşey farkediyor. Bu bir "-akıntı ama kanlı sanki"... Koşarak yatağa bakmaya geliyorum. O gece Bora huysuzdu ve çok ağlamıştı. Yatağa bakıyorum kan!... Yani Bora'nın kulağından kanlı akıntı gelmişti. Hemen çaresizlikle hazırlanıp doktor yolunu tutuyoruz.

  Bizim doktor yolu öyle sizinkiler gibi ulaşılabilir değil. Önce yol açık olmalı. Herhangi bir çalışmadan yada heyelandan uzak. Sonra da doktor bulabilmeliyiz tabi. Hemde Bora'nın durumunu bilecek doktor. Tam 2 saat uzaklıkta.

  Bir hastaneden randevu alsakta yetişemiyoruz. Sonra Fatsa'da bir çocuk hastanesini (hastane dediğime bakmayın; belki 90 metrekare bir alana sahip apartman girişine kurulmuş bir yer) tercih ediyoruz. Doktor iltihap olduğunu söylüyor. Çok soru soruyorum trip yapıyor. Çünkü alışkınlar buradaki sessiz,  sorgulamayan ve her şartta ikna olabilen hastalara. Bora'nın kulağındaki tüpleri soruyorum ve :
  -Tüpler düşseydi görürdünüz." diyor, gülüyorum içimden...
  Bir ton ilaç veriyor.
  Soruyorum "-Ne için?" diye. Cevap yok, çünkü hastane (?) çok yoğun.

  Düşünmeden eve geliyoruz. Ama biliyorum cevaplar ne E.'yi ne beni tatmin etmedi. Orayı burayı arayıp,araştırıp sorguluyoruz. İlaçlar alerji, nezle, ateş ve astım hastalıklarında kullanılan iğne! Üstelik iğne'yi üç gün içirmeliymişiz. Alev Hanım'ı arıyoruz. KBB'ye götürmemizi ve o zamana kadar da antibiyotik verebileceğimizi söylüyor. Evet biz iki sevdalı KBB yerine neden Çocuk Doktoru'na gitmişiz ki?

  Samsun'da dahil pazar günü Bora'ya bakabilecek KBB'ci arıyoruz. Bir tek Medicana doktoru ilgileniyor, telefonda bilgi veriyor bize..




  20 Mayıs Pazar saat 13:00'da, Ankara'ya güvendiğimiz yere gitmeye karar veriyoruz. O an E. okul müdürünü arayıp buluyor kahvehane masasında  ve her izin alma durumunda olduğu gibi yine pürüzler çıkıyor. Ve sonunda izin alınıyor ama Salı günü okulda olmak şartıyla! Hemen yola çıkıyor ve gece yarısı Ankara'da oluyoruz. Pazartesi günü, randevumuz saat 17:30'da Prof. Ö. Taşkın Yücel ile... Hacettepe doktoru yine.Üstelik eşi de konuşma terapisti.Yani anlıyoruz ki doğru yoldayız yine.Bize bizi tanıyan,uzaktan iletişim kurabileceğimiz,güvenebileceğimiz doktorlar lazım.Tıpkı Kadın Doğumcumuz Ebru Saraç  , Plastik Cerrahımız Figen Özgür ve Dişçimiz Bülent Kurtiş gibi.

  Taşkın Bey muayeneden sonra Bora'da kulak iltihabı olduğunu,bunun kılcal damar çatlamasına sebep olduğunu söylüyor.Rahatlıyoruz ve mantıklı mantıksız tüm soruları sıralıyoruz.Damla öneriyor,10 gün kullanacağız.Geçmezse tüpleri alması gerektiğini vurguluyor.Tüplerin alınması da hiç uygun değilmiş şimdilik Bora için.Evet Yarık Damak yine karşımızda.Her ne kadar ameliyat bitmiş, damak kapanmış olsada izleri hala üzerimizde.Çünkü bizim çocuklarımız emme ve çiğneme refleksi bakımından daha zayıf.Bora hala bile suyu genzine kaçırmakta.Ne kadar itinayla biberonu bıraksamda,yatarak beslememeye dikkat etsem de olacak olacak işte.Yanlış düşünmüşüm tüpleri olan bebekler orta kulak iltihabı oluyormuş , ben olmaz sanırdım.

  Huzurla ve telaşla çıkıyoruz yola.Gece boyu yol , upuzun...Herşeyin başı sağlık yine şükrediyorum.Mesleğime ve yaşadığım yere isyanı içimde saklayarak.Allah kimseyi evladıyla sınamasın,kimseyi darda çaresiz bırakmasın...

  kulak tüpü  hakkında bilmek isterseniz..

3 yorum:

  1. amin arkadaşım.ben bir öğretmenim ve bizimde tüpümüz var ve bizde çok hasta oluyoruz.eskişehirde olmamıza rahmen bizde şifayı hacttepede bulduk acil şifalar...

    YanıtlaSil
  2. Tüp Her bebeğe takılıyormu acaba?? bu konuda bilginiz varmu. Şimdi bunları okurken kalbim sıkıştı rurhum daralı BORACIK canım benimmmmm.

    YanıtlaSil
  3. Cok cok gecmis olsun Allah acil sifalar versin...minik Bora'yi opuyorum kocaman

    YanıtlaSil