6 Mar 2015

4 Yaşında Bir Ergen

 Anladımki bir yavru 3 ergenlik yaşıyor. İki yaş - Dört yaş  ve has ergen. Biz şu an dörtten çekiyoruz hasını düşünemiyorum cidden.


   *Kuş artık dört yaşında. Dört yaş doğumgününü okulda arkadaşlarıyla kutlamak istedi. kutladı...

   *Büyüdüğünün geliştiğinin ve iplerin elinde olduğunun farkında artık. neler yapabileceğini kestirebiliyor. Biraz daha cesur biraz da gözü kara artık. O eski temkinli çocuk  yaşamın tadını çıkarmak istiyor sanırım. ve sanırım artık biz daha az koruyup kolluyoruz. ve sanırım bu 4 yaş bizim döngümüz oldu....

  Hemen sinirleniyor artık. Bağırıp çağırıyor hatta. İsteğinin olması için inatlaşıyor , ağlıyor. Eskiden iki kemkümle kandırdığımız uşak kanmıyor. Hakkını savunuyor ,keyfini düşünüyor , duygularını çekinmeden ifade ediyor , canı istemesin yapmıyor , uyarıları pek dikkate almıyor . Bizim en kızdığımız şeyde bu işte. Birşey yapıyor uyarıyoruz duymuyor , uyarıyoruz aldırmıyor , yakınlaşıp yüksek sesle söylüyoruz sallamıyor çocuk bizi. Geçici bir durum mu  bilemedik . yoksa bizim oğlan vurdum duymaz mı olcekkk!!!

  *Duymamaktan bahsetmişken önemli bir mevzuya değineceğim. Bora kasım ayı başlarında anne kulağımdan yüksek sesler geliyor , korkuyorum demişti . Bende öğretmeniyle görüştüm fark etmediğini söyledi. Doktora götürdük kirlenmiş dedi damla verdi bir hafta sonra yine gittik. Tüpler düşmüş dedi ikisini de aldı. Durumundan bahsettik yeni tüpe gerek yok kulaklar çok iyi dedi. Tatilde aynı hadise gerçek oldu yine. Bizde iltihaplanma deyip önce civardan bir doktora götürdük , anlamadı! Durumu ciddileştirip Taşkın hocayı aradık -şehir dışında. Umut Akyol'a gittik sonra. Bizi hemen işitme testine gönderdi.Sonuç ;
   -İki kulağın basıncı -400 ,
   -45 desibel atlı işitme kaybı!!!!
  Şok olduk gerçekten. Hiç aklımıza gelmedi. Evet çocuk tepki vermiyordu , okulda dergi yapmıyordu ama biz hep aldırış emiyor diye yorumluyorduk. Meğer çocuk işitmiyormuş. Üstelik sağ iç kulakta bir cep oluşmuş ve asıl sorun buymuş. Hemen tüp taksak iyi olur dedi doktorumuz. Meğer tüpler düşeli çok olmuş , kire saplanmış!!Bizim iki yıldır gittiğimiz doktorlar bunu anlayamamış.
  Durumu gözden geçirip hazırlıkları tamamlayıp tüp taktırdık yine yavruya. Anestezi ile takılıyor malesef. bu durum bizi biraz gerdi ama sonuç vay beeee dedittiriyor insana. Çocuk meğerse hiç duymuyormuş. Şimdi her sesten korkar halde . Sürekli anne o neydi , o neyin sesiydi deyip duruyor. Üstelik konuşması da değişti.
  Gelişimini tamamlayana kadar tüp takmaya devam edecek. Önemli olan sağ kulaktaki cebin küçülmesini sağlamak. Umarım işe yarar.

  *Uyku yine aynı. akşam 21:30 sabah 07:00 . artık uyuyana kadar yanında kalmıyoruz. kitap okuyoruz, klasik müziğini açıyoruz , duasını edip uyuyor. tek sorunumuz gece lambasından kurtaramamış olmamız. malesef karanlık bir ortamda sağlıklı bir uyku sağlayamadık henüz. sabaha karşı yanımıza gelme durumları bu aralar çok azaldı.

  *Yeme içmede bir sıkıntısı yok şükür. ama istemediği şeylerin sıfatları değişti . iğrençmiş yemezmiş . Açlığa hiç tamammülü yok yalnız. Bir gergin , bir sinirli o biçim. Yedikten sonra sanki bir melek. Okul bu durumu olumsuz etkiledi diyebilirim. Bizim özenti oğlan arkadaşlarının yemediği şeyleri yememeye başladı. Bunların başında ıspanak ve siyah zeytin geliyor.

  *Lego manyaklığı devam ediyor. Artık kimse ona oyuncak almasınmış , lego alsınmış. Hemde lego city olmalıymış. Seçtiğ legolar hep yaş üstü. İtiraf ediyorum bu konuda yetenekli bence.

  *Hamur , resim , boya , müzik ilgisi çok azaldı. Bu durum beni üzse de okulda sıkılıyor olmasından evde çok fazla zorlamıyorum. Kendi ne zaman ne isterse onu yapıyor.

  *Asıl mesele illa biri onunla oynayacak. Kimse benle oynamıyor , kardeşim neden yok benim , şu gelsin şuna gidelim , çok sıkıcı ......cümleleri peşpeşe sıralanıyor. Oynuyoruz eee hep benim dediğim olsun , benim hayalimi oynayalım peşinde. Biz seviyesine hayaline inmekte zorlanıyoruz gerçekten.

  *Ben anladımki bizim oğlan gerçekci.Çocuk gibi hayalperest değil. Bunun için büyük şeylerden mutlu oluyor. Çocuk bakış açısı yok , büyük gibi. Herhalde biz buna hep büyük gibi davrandık ondan :)

  *Çoraplarını giymeyi öğrendi nihayet. Artık yapamadığı tek şey üst kıyafetini çıkarmak. Diğerleri tamamdır artık. Tamam da çocuğu sabah ben hazırlıyorum apar topar çıkıyoruz anca tatillerde fırsat buluyor yavrucak.

  *Yeni bir başlangıç olarak tuvaletini kendi yapıp geliyor artık. Küçük tuvaletini tabi. Eskiden ben götürüyordum klozet büyük olduğu için o kendi iniyordu. Şimdi tüm işler ona kaldı.
  Gerçi kuş biraz tembel. Bu kendi işini kendi yapma durumundan pek hoşnut değil. Özbakımla özgüven kazanmamak için direniyor.

  *Dil gelişimi için enteresan bir dönemdeyiz. o nedemek bu ne demekler çoğaldı da çoğaldı. Bir de malum dilimizin deyim ve deyişleri enteresan geliyor. Geçen benden bu kadar Bora sen yap artık dedim -Anne senden kaç tane var ki? dedi. Genellemeci ve yargılayıcı sürekli. Birşeyi yanlış söylersem yada şakayla karışık birşey dersem hemen yalancılıkla damgalıyor vallahi.

   *Sorular sınırsız devam ediyor. Neden , olmazsa nolur? favorisi. Yılmadan cevaplamaya çalışıyoruz ama ardı arkası kesilmiyor!

  *Dönemin en kötü özelliği artık büyüdüğü için kötü çizgi filmler izlemeliymiş. Akran öğrenmesiyle o masum çizgifilmler yerini garip yaratıklı şeylere bıraktı. Merak ettiğim hangi hayal gücü bu saçma şeyleri kurgulayıp çocuklar izlesin diye çizgi film yapmış. Buna elimizden geldiğince engel olmaya çalışıyoruz. Genelde lego cıty çizgi filmleri tercih ediyor zaten.

  *Okulu sevmiyor , bıktı , sıkıldı.Üstelik daha 2 senesi var. Hergün gaz vere vere bende hal kalmadı. Birde vicdan yapıyorsun bunun üstüne. O boynunu büküp gidiyor (ama içeri girer girmez unutuyor) sen akşama kadar onu boynu bükük ezik hayal ederek içler çekiyorsun.Çilekeş anne :(

  *Çekingenlik konusunda epey ilerledi. Hep söylüyorum ya garantici. Bilecek , inceleyecek , tanıyacak sonra girişimci ruhunu gösterecek. Biri bana zarar verecek diye ödü kopuyor. Geçen ödevinde palyaçonun neden mutsuz olduğu soruluyor. Cevap biri ona zarar vermiş olabilir!

  *Bilim adamımız sürekli mutfak ve banyo ürünlerinden deney yapma derdinde. Evde heryer heryerde. Sabunlu mercimek çorba , sütlü ketçap ....

  *Büyüyünce polis , uzay süpermeni yada itfaiyeci olacakmış. Üçü arasında gidip geliyor sürekli. Ama uzayda yaşayacağı kesinmiş. Ben özlersem gelemezmiş çünkü roketi çok benzin yakarmış.

  *Uzatmaya çalıştığımız saçları konak belası yüzünden kısacık kestirdik. Saç demişken hala ayak tırnaklarını kestirmeyi sevmiyor.

 

1 yorum:

  1. Senin yazini okurken benimkilerin 4yasi aklima geldi... :) her yasin ayri bir zorlugu yaninda guzelligide var

    YanıtlaSil